Bazı şehirler vardır ki yalnızca toprağı değil, tarih boyunca yaşanan inançları ve savaşları ve kültürleri de içinde taşır. Diyarbakır,eski adıyla Amida, işte bu şehirlerden biridir.
Tarih boyunca stratejik bir noktada yer alan Diyarbakır, bu özelliği nedeniyle birçok uygarlığın hedefi olmuştur. M.Ö. 1. yüzyılda, Amida, Partlar'ın egemenliği altına girmiştir. Bu dönemde Amida, Partlar için sınır kenti olmanın yanı sıra, Roma İmparatorluğu'na karşı savaşlar için önemli bir üs haline gelmiştir. Roma'nın doğuya doğru genişleme politikası, Partlar’ın kontrolündeki Amida'yı stratejik olarak önemli bir hale getirmiştir.
M.S. 3. yüzyılda Roma ordusu, Amida'yı Partlar'dan alarak Dicle Nehri'ne kadar sınırlarını genişletmiştir. Bu hamle, Roma için hem askeri hem de ticari açıdan büyük bir avantaj sağlamıştır. Roma'nın Amida üzerindeki hâkimiyeti, özellikle III. Gordianus ve Valerianus dönemlerinde Partlar'a karşı yapılan seferlerle pekiştirildi. Kesin işgal tarihi tartışmalı olsa da, Roma'nın bu dönemde şehri kontrol altına alarak doğu sınırını güçlendirdiği bir gerçektir.
Roma egemenliğiyle birlikte şehir, Roma kültürünün izlerini taşımaya başladı. Hamamlar, bazilikalar, su kanalları gibi yapılarla Amida, klasik Roma şehirlerinden birine dönüştü. Aynı dönemde pagan inancının yerini Hıristiyanlık almaya başladı. Şehirdeki bu kültürel dönüşüm ve Roma İmparatorluğu’nun etkisini sadece askeri değil sosyal ve dini açıdan da pekiştirdi.
Amida, Roma egemenliğindeyken, Sasanilerle Roma arasında önemli bir sınır kenti haline geldi. Askeri ve ticari bakımdan bölgedeki en stratejik şehirlerden biri olmaya devam etti. Roma döneminde inşa edilen surlar, bugün bile ayakta duran Diyarbakır surlarının temelini oluşturdu.
Amida, uzun yıllar süren çatışmaların ardından M.S. 298’de Roma ile Sasaniler arasında imzalanan Nisibis Antlaşması ile güvenli bir bölge haline geldi ve bu sayede önemli bir ticari nokta oldu. Ancak barış uzun sürmedi. M.S. 359’da Sasani Kralı II. Şapur, Amida’yı 73 gün süren kuşatmanın ardından ele geçirdi. Roma tarihçisi Ammianus Marcellinus, bu kuşatmayı ayrıntılı şekilde anlatmış ve bu tarihi olayı Roma tarihine ışık tutan önemli bir kaynak olarak kaydetmiştir.
Şehir, sonraki yıllarda Romalılar ve Sasaniler arasında birkaç kez el değiştirdi. Roma ve Sasani arasında devam eden savaşlar da Amida'nın stratejik önemini arttırdı.
Sonunda, M.S. 639 yılında, Halife Ömer bin Hattab döneminde, Müslüman Arap orduları tarafından fethedildi. Amida, Roma ve Sasani dönemlerini geride bırakarak İslam dünyasına katıldı ve yeni bir döneme adım attı.
Diyarbakır, sadece taş duvarlarıyla değil, yüzyıllar boyunca farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan kültürel mirasıyla da hep var olmaya devam edecektir.