Hayatımızda bir saniyede değişen pek çok şey var. O yüzden fotoğraf, zamanın en güzel oyunudur. Bir bakış, bir gülümseme, bir anlık karar… Fotoğraf, bu kısa süreleri, bir ömre sığdırmanın yoludur.

Fotoğraf sanatı, her şeyden önce bakmayı bilmekle ilgilidir. Çünkü bakmakla görmek arasındaki farkı çoğumuz bilmeyiz. Birçok insan her gün aynı yollardan geçer, aynı sokaklardan yürür, ama çoğu zaman etrafındaki güzellikleri fark etmez. fotoğrafçı, her zaman biraz daha farkı bakandır. O, sıradan bir manzaranın içinde bile bir hikaye bulur, bir duygu yakalar.

Bir anı dondurmak demek, o anı sonsuza kadar yaşatmak demek değildir sadece. Fotoğraf, bir duyguyu, bir öyküyü, hatta bir ruh halini yakalamaktır. Bir fotoğrafın içinde bir insanın geçmişi, geleceği, hayalleri ve umutları gizlidir. 

Günümüzde fotoğraf çekmek herkes için kolay hale geldi. Her telefon, her cihaz, birer fotoğraf makinesi olmuştur. Ancak bu kadar çok fotoğrafın olduğu dünyada, gerçekten anlam taşıyan kareler bulmak çok daha zorlaştı. Fotoğraf artık sadece anı yakalamak değil, o anı özel kılmak meselesidir. Herkesin çektiği değil, bir fotoğrafçının ölümsüzleştirdiği kareler değer taşır.

Gerçek fotoğrafçı, sadece teknik bilgiyle değil, aynı zamanda duygu ve gözlemleriyle de işe başlar. O, her zaman "neden" sorusunu sorar. Neden bu fotoğrafı çekmeliyim? Neden bu manzara, bu yüz, bu an özel? İşte bu "neden" sorusu, onu sıradan fotoğrafçılardan ayıran en büyük farktır.

Bir fotoğraf, bazen bir dönemin tanığı olur. Vietnam Savaşı’ndan kaçan çıplak bir çocuk, Gezi Parkı’nda direnen bir insan ya da bir savaşın ortasında kaybolan bir insanın yüzü. Fotoğraf, tarihin, yaşamın ve insanlığın unutulmaz kayıtlarını tutar. Zaman ne kadar geçerse geçsin, bir fotoğraf bazen o anın bütün anlamını içinde taşır ve bizlere hatırlatır.

Ama fotoğraf sadece tarihin bir parçası olmakla kalmaz,aynı zamanda bireysel bir yolculuğun da göstergesidir. Bir fotoğrafçı,  sadece gördüğü dünyayı değil, içindeki dünyayı da fotoğraflar. Kendi yaşadığı anı, hislerini, düşüncelerini, korkularını ve umutlarını. Bir fotoğraf, sadece dış dünyayı değil, fotoğrafçının içsel yolculuğunu da anlatır.

Bu nedenle fotoğraf sanatı, sadece bir resim yaratma işi değil, bir duygu ifade etme, bir düşünce aktarma sanatıdır. Sadece gözle değil, ruhla çekilen fotoğraflardır gerçek sanat eserleri. Bu bakımdan, fotoğrafçılar sadece anları değil, dünyayı da başka bir açıdan gösterir.
Bir anı dondurmanın ötesinde, fotoğraf o anı hissettirebilme sanatıdır.