ÖZEL HABER - Ali Çekdar KORKMA

Dağ keçisi, Kürt halkının kültürel ve inanç sisteminde derin sembolik anlamlar taşıyan bir canlı olarak öne çıkıyor. Özellikle Dersim (Tunceli) bölgesinde “pezkûvî” adıyla bilinen dağ keçileri, hem mitolojik anlatılarda hem de toplumsal hafızada kutsal kabul ediliyor.

Kürt Halkında Dağ Keçisi Neden Çok Önemli3

Ortadoğu’nun en kadim coğrafyalarından biri olan Zagros Dağları, sadece doğal zenginlikleriyle değil, barındırdığı etnik ve kültürel çeşitlilikle de dikkat çekiyor. Bu dağ silsilesi üzerinde yüzyıllardır yaşayan Kürt toplulukları için dağ keçisi, sıradan bir yaban hayvanı olmanın ötesinde, ırksal temsiliyet ve kolektif kimlik alanında güçlü bir simge olarak varlığını sürdürüyor.

Kürt Halkında Dağ Keçisi Neden Çok Önemli4

Zagroslar’da yaşayan Kürtler, tarih boyunca dağlık arazilerde yürütülen göçer hayvancılık faaliyetleriyle geçimlerini sağladı. Bu yaşam biçimiyle bütünleşen doğa algısı içinde dağ keçisi, hem doğanın ruhunu yansıtan bir varlık hem de direnişin, dayanıklılığın ve özgürlüğün bedensel karşılığı olarak kabul ediliyor.

Göçebe üretim kültüründe dağ keçisinin yeri

Zagroslar’daki Kürt topluluklarının ekonomik yapısında keçi yetiştiriciliği temel unsurlardan biri olarak yer alıyor. Bu hayvancılık faaliyetleri sırasında sıkça karşılaşılan yaban keçileri, sadece bir besin kaynağı değil; gözlem, taklit ve doğayla kurulan karşılıklı saygının bir parçası olarak da değer taşıyor. Keçiler, engebeli arazideki kıvrak hareketleriyle göçer topluluklara hayatta kalmanın yöntemlerini de öğretiyor.

Kürt Halkında Dağ Keçisi Neden Çok Önemli5

Hayvanın bu zorlu coğrafyadaki becerileri, Kürt halkı için bir tür kolektif kimlik metaforuna dönüşüyor. Göçer yaşamın çetin doğa koşullarıyla baş etme becerisi, bu hayvanın varoluşuyla özdeşleştiriliyor. Böylece dağ keçisi, sadece ekonomik değil, aynı zamanda sembolik düzeyde de “Kürt halkının ruhunu” temsil ediyor.

Irksal temsiliyet ve kültürel süreklilik

Dağ keçisinin Kürt kültüründeki anlamı, aynı zamanda bu halkın tarihsel sürekliliğiyle ilişkilendiriliyor. Keçinin dağlık coğrafyadaki özgürce dolaşan doğası, Kürtlerin devlet dışı, özerk topluluklar halinde dağlara yaslanarak sürdürdükleri tarihsel varoluş biçimiyle paralellik kuruyor. Bu yönüyle dağ keçisi, bir tür “ırksal arketip” olarak düşünsel düzlemde de Kürt kimliğini temsil ediyor.

Kürt Halkında Dağ Keçisi Neden Çok Önemli6

Mitolojik anlatılarda keçiyle özdeşleştirilen figürler, dağın ruhunu taşıyan kutsal varlıklarla ilişkilendirilirken, bu bağlamda dağ keçisi, geçmiş ile bugün arasında kültürel bir köprü görevi üstleniyor. Göçerlikten yerleşik düzene geçişin hızlandığı çağımızda bile bu hayvana atfedilen anlam, Kürt halkı için kültürel aidiyetin güçlü bir taşıyıcısı olarak yaşamaya devam ediyor.

Alevi inancında kutsal kabul ediliyor

Dersim Aleviliği içinde dağ keçisi, kutsal figürlerle ilişkilendirilen bir varlık olarak kabul ediliyor. Hızır, Düzgün Baba ve Ana Fatma gibi inanç önderlerinin hikâyelerinde dağ keçilerine sıkça atıf yapılıyor. Bu bağlamda, dağ keçisine zarar vermek, sadece ekolojik bir tahribat değil, aynı zamanda toplumsal bir tabu olarak değerlendiriliyor. Dağ keçisini avlayanların “düşkün” ilan edilerek cem törenlerinden dışlandığı ve topluluk tarafından soyutlandığı örnekler dikkat çekiyor.

Kürt Halkında Dağ Keçisi Neden Çok Önemli2

Kültürel miras ve doğa koruma arasında bir denge

Zagros coğrafyasındaki Kürt toplulukları için dağ keçisinin taşıdığı bu derin anlam, günümüzde doğa koruma tartışmalarında da yankı buluyor. Keçinin avlanmasına yönelik yerel tepkiler, yalnızca ekolojik değil, aynı zamanda kültürel bir savunma refleksi olarak değerlendiriliyor. Bu durum, yerel kimliklerin doğa ile olan bağlarını anlamak açısından da dikkat çekici örnekler sunuyor.

Muhabir: Ali Çekdar KORKMA