Ege Bölgesi, denizle iç içe geçmiş yaşamın, zeytin ağaçlarının gölgesinde anlatılan hikayelerin, çok dilli bir geçmişin coğrafyası. Bu topraklarda tarih boyunca pek çok halk yaşadı, göç etti, kaldı ya da geçti. Bunlardan biri de Kürtler. Göçle gelen bu nüfus, yalnızca fiziksel varlıklarıyla değil, beraberinde getirdikleri dille, hafızayla ve seslerle de bu coğrafyaya dokundu.

Ege Şehirleri Kürtçe Isimleri Nasıl Söyleniyor1

Bugün İzmir’den Denizli’ye, Aydın’dan Afyon’a kadar pek çok Ege şehri, Kürtçe konuşan topluluklar arasında kendi adlarıyla değil, Kürtçe karşılıklarıyla anılıyor. Bu isimler kimi zaman ana dilden bir kırıntı, kimi zaman geçmişe duyulan özlemin sessiz tanığı.

SESİN COĞRAFYASI: KÜRTÇE ŞEHİR İSİMLERİ

Bu adlandırmalar resmi kayıtlarda geçmese de, toplumsal hafızada ve gündelik yaşamda kendine yer buluyor. Ege’de en sık duyulan Kürtçe şehir isimleri şöyle:

• İzmir → Îzmir
• Aydın → Aydîn
• Muğla → Mûla
• Manisa → Manîsa
• Denizli → Dênîzlê
• Uşak → Uşaq
• Kütahya → Kûtahya
• Afyonkarahisar → Efhûn

BİR DİLİN KÜLLERİNDEN DOĞAN HATIRALAR

Bu isimler yalnızca telaffuz farklılıkları değil, aynı zamanda bir halkın sesini, belleğini ve geçmişini bugünün sokaklarına taşır. Her isim bir aidiyet bildirisi gibi; ait oldukları yerle yeniden kurulan bir bağın dili.

Bir mahallede, bir pazarda ya da bir kahvehane sohbetinde bu isimleri duymak, sadece kelimelerin değil, duyguların da dolaşımda olduğunu gösteriyor.

Ege Şehirleri Kürtçe Isimleri Nasıl Söyleniyor2

SESSİZ AMA DERİN BİR AKTARIM

Ege şehirlerinin Kürtçe karşılıkları, yaşayan dillerin ve halkların toplumsal anlatısında kendine bir alan açıyor. Kimi zaman bir annenin çocuğuna memleketini anlatırken kurduğu cümlede, kimi zaman bir düğünde çalınan melodide yankılanıyor bu isimler.

Bugünün kalabalık kent yaşamında belki fark edilmeden, ama sabırla aktarılan bu sözler, Ege’de var olmuş bir hafızanın sürdüğünü gösteriyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ