Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Kadın ve Aile Araştırmaları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hatice Kumcağız, ailelerin çocuklarının bireysel özelliklerini dikkate alarak mesleki yönlendirme yapmalarının önemine dikkat çekti.

Çocukların ilgi alanları, becerileri ve potansiyellerinin iyi analiz edilmesi gerektiğini vurgulayan Kumcağız; "Velilerin çocuklarını yeteneklerine göre yönlendirmeleri gerekir. Bazen prestij içeren, daha kariyer odaklı, çocuklarını tanımadan farklı alanlara yönlendirmeye çalışıyorlar. Ebeveynler çocuklarını kaldıramayacağı ya da potansiyelleri olmayan mesleklere yönlendirmeye çalışabiliyor." ifadelerini kullandı. Bu durumun zamanla aile içi çatışmalara dönüştüğünü belirten Kumcağız, mesleki yönlendirme sürecinde rehberlik servislerinden destek alınabileceğini söyledi.

Uzmandan Uyarı Aileler Çocuklarını Yeteneklerine Göre Yönlendirmeli (2)

Ayrıca, "Çocuklarını tanıyarak, potansiyellerine uygun mesleklere yönlendirmeleri gerekiyor. Yeri geldiği zaman okul psikolojik danışmanlarından destek almaları gerekir. Önce kişilik özellikleri, daha sonra onlara uygun mesleklerle ilgili bilgilendirmenin yapılması lazım." dedi.

Aileler kendi hayallerini çocuklarına yüklememeli

Kumcağız, bazı ailelerin çocuklarını kendi gerçekleştiremedikleri hedeflerin aracı olarak görme eğiliminde olduğunu dile getirerek şöyle devam etti:

"Mesela diyor ki 'Ben yapamadım çocuğum yapsın. O zamanlar benim imkanlarım yoktu ama şu an ona bütün imkanları seferber ediyorum, onun yapacağı sadece çalışmak'. Çocuğu sayısal değil, sözel derslerde de çok daha başarılı ama veli ısrarla çocuğunun sayısal alanda ilerlemesini istiyor."

Çocukların güçlü yönlerinin göz ardı edilerek zayıf alanlarının desteklenmeye çalışılmasının da büyük bir hata olduğunu belirten Kumcağız,

"En büyük yanlışları şöyle görüyorum; çocukların yaptıkları değil de yapamadıkları üzerine yoğunlaşıyoruz. Çizimde ya da müzik kulağı çok iyi ya da sözel yeteneği, sayısalı çok iyi, bu alanda çocuk yürüyüp gidebilir ama diyoruz ki sözeli zayıf, sözelden destekleyelim ya da sözel iyi, sayısal eksik, sayısal desteklemeye çalışalım. Oysa çocuğun var olan potansiyelinin gelişmesi, buna yönelik yürüyüp gitmesini sağlamak çok daha kıymetli." ifadeleriyle sürece dair önemli tespitlerde bulundu.

Baskı yerine destek şart

Kumcağız, ailelerin çocuklarına farkında olmadan büyük bir yük yükleyebileceğini de ifade etti:

"Çocuklara 'Sen benden daha iyi olmalısın' tarzında bir misyon yüklenmeye çalışılıyor. Bu onların omuzlarına büyük yük yüklüyor. Çocuk 'Sen yaparsın'ın altında çok eziliyor. Velilerin uyguladığı bu ifadenin yanlış olduğunu düşünüyorum."

Uzmandan Uyarı Aileler Çocuklarını Yeteneklerine Göre Yönlendirmeli (1)

Aileler kaygılarını çocuklara yansıtmamalı

Velilerin yaşadığı kaygının anlaşılır bir durum olduğunu ancak çocuklara alan tanımanın daha sağlıklı olduğunu belirten Kumcağız,

"Ama velinin çocuğuna fırsat tanıması, yaşayabileceği olası sorunlarla baş edebilecek düzeyde yetiştirmesi gerekiyor. Ne tür problemlerle karşılaşabilir, çocuğun bunlarla kendisinin baş etmeyi öğrenmesi gerekiyor." sözleriyle çocukların gelişiminde deneyimlemenin önemine işaret etti.

"Koruyucu, kollayıcı tutum çocuğu içe kapanık, girişimcilik özelliği sergileyemeyen bir birey yapabilir. Veli, korumaya çalışırken, kendi yaşadığı olumsuzlukları çocuğuna atfederken çocuğuna kötülük yapıyor aslında. Çocuğuna nefes alacağı alan tanıması gerekir. Böyle olduğu zaman çocuk içindeki gücünü, girişimcilik ruhunu fark edebilir."

Meslek liseleri alternatif olabilir

Kumcağız, çocukların yeteneklerine uygun meslek liselerine yönlendirilmelerinin de son derece kıymetli olabileceğini dile getirdi:

"Çok güzel meslek okullarında bölümlerimiz var. Bu konuyla ilgili çocuklar ve aileler bilinçlendirilebilir. Orada çocuk daha mutlu olacaktır. Çocuk, üniversiteye gitmiş aldığı puanla ama mutsuz olmuş; kendine uygun olmayan bir bölümü okumuş oluyor. Sonra farklı bir mesleğe gidemiyor."

Kaynak: AA