Siyasi tarih boyunca pek çok muhalif lider, iktidar sahipleriyle yaşadığı fikir ayrılıkları nedeniyle hedef haline geldi. Bu liderlerin birçoğu, uğradıkları suikastlarla tarihe geçti. Kimileri idealleri uğruna hayatını kaybederken, kimileri toplumsal hareketlerin simgesi haline geldi.
TARİHİ SUİKASTLERİN EN ÇOK KONUŞULAN İSİMLERİ
Dünya siyaset tarihinde muhalif kimliğiyle öne çıkan ve suikasta uğramış liderlerin başında Mahatma Gandhi gelir. Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesinin sembol ismi Gandhi, 1948 yılında aşırı milliyetçi bir Hindu tarafından öldürüldü. Gandhi, şiddetsiz direnişiyle tanınsa da bu yaklaşımı onu hedef olmaktan kurtaramadı.
Benzer şekilde Amerika Birleşik Devletleri’nde siyahilerin hakları için mücadele eden Malcolm X de 1965 yılında bir suikast sonucu yaşamını yitirdi. Malcolm X’in ölümü, Amerikan iç siyasetinde derin izler bıraktı.
ABD Başkanı Donald Trump, 13 Temmuz 2024’te Pensilvanya’da düzenlediği seçim mitingi sırasında silahlı saldırıya uğradı. Sağ kulağından yaralanan Trump, saldırıdan kurtulmayı başardı. Olayda bir kişi hayatını kaybederken, saldırgan etkisiz hale getirildi.
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye, 31 Temmuz 2024’te İran’ın başkenti Tahran’da kaldığı konutta düzenlenen suikast sonucu hayatını kaybetti. Saldırıda Haniye’nin bir koruması da öldü. Cenazesi, Tahran’da düzenlenen törenin ardından Katar’ın başkenti Doha’ya götürüldü.
TÜRKİYE’DE SUİKASTA UĞRAMIŞ LİDERLER VE MUHALİFLER
Türkiye’de de muhalif isimlerin suikaste kurban gittiği olaylar mevcuttur. 1970’lerde dönemin en önemli sol görüşlü liderlerinden olan ve Türkiye İşçi Partisi’yle özdeşleşen Behice Boran, çeşitli tehditler almış ancak suikasta uğramamıştı. Ancak onun dönemdaşı olan gazeteci ve politikacı Abdi İpekçi, 1979 yılında uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Bu suikastın ardında yatan nedenler yıllarca tartışıldı.
1993 yılında ise Uğur Mumcu’nun arabasına konulan bombayla öldürülmesi, Türkiye’de muhalif gazetecilere yönelik suikastların en çarpıcı örneklerinden biri olarak hafızalara kazındı. Mumcu’nun özellikle devlet içindeki karanlık yapılar üzerine yaptığı araştırmalar, hedef haline gelmesinde etkili oldu.
Ali Şükrü Bey (Trabzon Mebusu): TBMM’de Mustafa Kemal’e karşı en sert muhalefeti yapan isimlerden biriydi. 1923 yılında öldürüldü, cinayeti Meclis’te büyük krize neden oldu.
Mustafa Suphi (Türkiye Komünist Partisi Kurucusu): 1921’de Karadeniz’de 15 yoldaşıyla birlikte öldürüldü. Türkiye’de sol muhalefetin ilk kurumsal figürlerinden biriydi.
Sabahattin Ali (Yazar ve aydın): Döneminin en etkili muhalif aydınlarından biri olan Sabahattin Ali, 1948’de Bulgaristan sınırında öldürüldü. Ölümü hala tam olarak aydınlatılamadı.
Turgut Özal (8. Cumhurbaşkanı ve eski Başbakan): 1988 yılında partisinin kongresinde silahlı saldırıya uğradı, sağ kurtuldu. 1993’teki ölümü de uzun süre suikast şüphesiyle tartışıldı.
Necip Hablemitoğlu (Tarihçi-yazar): 2002 yılında suikasta uğradı. “Köstebek” kitabıyla devletin içindeki sızmalara dikkat çekiyordu. Suikastı uzun yıllar faili meçhul kaldı.
Ahmet Taner Kışlalı (Siyasetçi ve akademisyen): 1999 yılında evinin önünde bombalı suikasta uğrayarak hayatını kaybetti. Laiklik savunucusu olarak tanınıyordu.
Bahriye Üçok (İlahiyatçı, akademisyen, siyasetçi): 1990’da evine gönderilen bombalı paketi açması sonucu hayatını kaybetti. Kadın hakları ve laiklik konusunda aktif siyaset yapıyordu.
DİĞER SUİKAST GİRİŞİMLERİ
Nicolas Maduro (Venezuela Devlet Başkanı): 2018’de Caracas’ta düzenlenen bir törende bomba yüklü drone ile saldırıya uğradı. Maduro saldırıdan yara almadan kurtuldu.
Abraham Lincoln (ABD Başkanı): 1865’te Washington’da bir tiyatroda suikasta uğrayarak hayatını kaybetti.
William McKinley (ABD Başkanı): 1901’de Buffalo’da düzenlenen bir fuarda suikasta uğrayarak öldü.
James A. Garfield (ABD Başkanı): 1881’de Washington’da bir tren istasyonunda suikasta uğradı ve birkaç ay sonra hayatını kaybetti.
Kral Faysal (Suudi Arabistan Kralı): 1975’te yeğeni tarafından sarayında suikasta uğrayarak öldürüldü.
Refik Hariri (Lübnan Başbakanı): 2005’te Beyrut’ta düzenlenen bir bombalı saldırıda hayatını kaybetti.
SUİKASTLERİN SİYASİ YANSIMALARI
Bu suikastlar sadece bireysel trajediler değil, aynı zamanda toplumların siyasi yönelimlerini etkileyen önemli dönüm noktalarıydı. Birçok suikast, ardından gelen protesto dalgalarıyla birlikte büyük toplumsal hareketlerin başlangıcını oluşturdu. Özellikle Gandhi ve Malcolm X’in ölümleri, kitlelerin örgütlenmesine ve yeni liderlerin doğmasına yol açtı.
Türkiye özelinde ise Uğur Mumcu’nun ölümü sonrası medyada ve toplumda özgürlük talepleri yeniden yükselişe geçti. Her biri kendi döneminin ve ülkesinin koşulları içinde anlam kazanan bu suikastlar, demokrasinin kırılgan yapısını gözler önüne serdi.