Orta Doğu’nun en eski uygarlıklarına ev sahipliği yapan Mezopotamya, farklı dinî ve etnik kökenlerin yüzyıllardır iç içe yaşadığı bir coğrafya. Bu mozaikte yer alan iki topluluk olan Süryaniler ve Ezidiler ise çoğu zaman birbirine karıştırılıyor. Oysa ki bu iki halk, gerek inanç sistemleri gerekse etnik kimlikleri bakımından belirgin farklar taşıyor.
SÜRYANİLER: HRİSTİYAN DOĞUNUN MİRASÇILARI
Süryaniler, kökenleri Asur ve Arami halklarına dayanan ve Mezopotamya’nın en eski yerleşik topluluklarından biri olan bir Hristiyan cemaatidir. İsa’nın konuştuğu Aramice’nin devamı niteliğindeki Süryanice dilini kullanırlar ve ibadetlerini de bu dilde gerçekleştirirler. Hristiyanlık tarihinin en eski kollarından biri olan Süryani Ortodoks Kilisesi, bu halkın en önemli inanç merkezidir.
Süryaniler, Türkiye’de özellikle Mardin ve Midyat çevresinde, ayrıca Suriye, Lübnan, Irak ve Avrupa’da diaspora halinde yaşamaktadır. Mor Gabriel Manastırı, Deyrulzafaran ve diğer tarihi yapılar bu topluluğun dini ve kültürel mirasını yansıtan başlıca sembollerdendir.
EZİDİLER: KENDİNE HAS BİR İNANÇ SİSTEMİ
Ezidiler ise daha çok Kürtçe konuşan, etnodinsel bir topluluktur. İnanç sistemleri, Zerdüştlük, antik Mezopotamya inançları ve kısmen İslam’dan izler taşıyan kendine özgü bir yapıya sahiptir. Ezidiliğin merkezinde Melek Tavus adlı kutsal bir varlığa duyulan inanç yer alır. Bu dini yapı, hiçbir kitaplı dine tam olarak benzemez; dolayısıyla Ezidilik ayrı bir inanç sistemi olarak değerlendirilir.
Ezidilerin en kutsal ibadet merkezi, Irak’taki Laliş Tapınağı’dır. Her yıl burada gerçekleştirilen Çarşema Sor (Kızıl Çarşamba) gibi ritüeller, topluluğun dini takviminde büyük önem taşır. Ezidiler ağırlıklı olarak Irak’ta yaşar, ancak Türkiye, Suriye, Ermenistan ve Avrupa’da da toplulukları bulunmaktadır.
DİN, DİL VE KÜLTÜR AÇISINDAN FARKLAR
Süryaniler Hristiyan inancını benimsemiş bir halkken, Ezidiler İslam dışı, kendilerine özgü bir dini yapıya sahiptir. Bu en temel ayrım, iki halkın ibadet şekillerinden kutsal günlerine kadar birçok alanda farklı uygulamalara sahip olmalarına neden olur.
Dil açısından da fark dikkat çeker. Süryaniler Aramice kökenli Süryanice konuşurken, Ezidiler Kürtçe’nin Kurmanci lehçesini kullanır. Kutsal mekanlar açısından bakıldığında ise Süryaniler için manastırlar ön plana çıkarken, Ezidilerde bu rolü Laliş Tapınağı üstlenir.
ORTAK ZEMİN: BASKILAR VE GÖÇ
Her iki halk da tarih boyunca benzer zorluklara maruz kalmıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde ve 20. yüzyıl boyunca süregelen baskılar, asimilasyon politikaları ve zorunlu göçler bu iki halkın ortak kader noktalarını oluşturur. Bu sebeple her iki topluluk da kültürlerini koruma konusunda büyük bir özveriyle hareket etmekte, dil ve geleneklerini yaşatmaya çalışmaktadır.
AYNI COĞRAFYADA FARKLI KİMLİKLER
Süryaniler ve Ezidiler, Mezopotamya’nın çok katmanlı kültürel yapısının iki özgün temsilcisidir. Aynı topraklarda, benzer acılar ve ortak tarihsel dinamiklerle var olmuş olsalar da, inançları, dilleri, kutsal değerleri ve toplumsal yapıları birbirinden farklıdır. Bu farklar, bölgenin kültürel zenginliğini ve çeşitliliğini anlamak açısından oldukça değerlidir.