Haber - Ali Çekdar KORKMA
Mezopotamya’nın bereketli topraklarında tarih sahnesine çıkan Kürt halkı, yalnızca dil ve kültür açısından değil, inanç yapısı bakımından da oldukça zengin ve katmanlı bir mirasa sahiptir. Binlerce yıl öncesine uzanan geçmişiyle Kürtler, farklı inanç sistemleriyle iç içe yaşamış ve bu dinleri kendi toplumsal yapılarıyla harmanlamıştır. Sözlü kültür, kutsal mekanlar, mitolojik anlatılar ve doğaya bağlı ritüeller, Kürtlerin dini kimliğini şekillendiren başlıca unsurlar arasında yer alır. Bu dinsel yolculuk, antik inançlardan günümüzün büyük dinlerine kadar uzanırken, Kürt halkının kimliğine yön veren önemli bir yapı taşı olmuştur.
İLK DİN: ZERDÜŞTLÜK VE KÜRTLER
Zerdüştlük, Kürtlerin İslamiyet, Hıristiyanlık ve Musevilikten önceki dini olarak kabul edilir. M.Ö. 660-583 yılları arasında yaşamış olan Zerdüşt tarafından kurulan bu din, Medler döneminde bölgesel bir inanç sistemi iken, Pers İmparatorluğu döneminde resmî din haline gelmiştir. Zerdüşt, Medler’in Magi aşiretine mensuptur ve Urmiye yakınlarındaki Rey şehrinde doğmuştur.
MİTRAİZM VE HIRİSTİYANLIK ETKİLERİ
Kürtler, tarih boyunca Mitraizm’den Hıristiyanlığa ve Hıristiyanlıktan İslam’a geçiş süreçleri yaşamışlardır. Zerdüştlüğün ardından Kürt coğrafyası, M.Ö. 1. yüzyıldan itibaren Mitraizm’in etkisine girmiştir.
Mitraizm, İran coğrafyasından çıkmış ve Anadolu ile Avrupa’ya kadar geniş bir alana yayılmıştır. Hıristiyanlık, Mitraizmi tamamen ortadan kaldırmamış, onun bazı unsurlarını benimseyerek kendi inanç sistemine entegre etmiştir. Bu durum, Kürtlerin dini inançlarının zamanla nasıl evrildiğini göstermektedir.
YEZİDİLİK VE YAZDANİLİK
Yezidilik, Kürtler arasında ortaya çıkan ve Kürt kültür ve dini anlayışıyla karakterize edilen bir inanç sistemidir. Bu inanç, Zerdüştlük ve Mitraizm gibi eski İran dinlerinin izlerini taşır. Yezidilik, M.S. 11. yüzyılda Şeyh Adî bin Müsafir öncülüğünde şekillenmiş, Kürtler arasında özgün bir inanç biçimi olarak yayılmıştır. Şeyh Adî, 1073-1162 yılları arasında yaşamış ve Laleş Vadisi’ni Yezidiliğin merkezi haline getirmiştir. Yezidilik, Yezdanilik olarak da bilinen daha geniş bir dini geleneğin parçasıdır ve bu gelenek, Kürtlerin dini kimliğinin önemli bir bileşenidir.
KÜRT ALEVİLİĞİ
Alevilik, özellikle 13. yüzyıldan sonra Kürt bölgelerinde etkili olmaya başlamıştır. Hacı Bektaş Veli ve Anadolu’daki diğer tasavvufi hareketlerin etkisiyle Kürt Aleviliği şekillenmiş, Dersim, Erzincan ve Maraş gibi bölgelerde yoğunluk kazanmıştır. Bu inanç sistemi doğa kültü, cem törenleri ve kutsal mekanlarla derinleşmiş, sözlü kültüre dayalı bir dini yapı oluşturmuştur.
Bu inanç, doğa kültü, kutsal mekanlar ve mitolojik anlatılar etrafında şekillenmiştir. Kürt Alevileri, dini ritüellerini genellikle Kürtçenin Kurmanci lehçesinde gerçekleştirirler ve bu durum, inançlarının kültürel özgünlüğünü korumasına yardımcı olur.
İSLAMİYET’İN KABULÜ
Kürtlerin İslamiyet’e geçişi, M.S. 637 yılında Halife Ömer döneminde gerçekleşmiştir. İslam ordusunun Kürdistan coğrafyasını fethetmesiyle birlikte, Kürtlerin büyük bir kısmı İslamiyet’i kabul etmiştir. Bu süreç, Kürtlerin dini yapısında önemli bir dönüşüm noktası olmuştur.
Kürtlerin dini tarihi, Zerdüştlük, Mitraizm, Hıristiyanlık, Yezidilik, Alevilik ve İslamiyet gibi çeşitli inanç sistemlerinin etkisiyle şekillenmiştir. Bu çeşitlilik, Kürt kültürünün zenginliğini ve tarih boyunca farklı inançlarla nasıl etkileşim içinde olduğunu göstermektedir.