Doğu Anadolu Bölgesi, Türkiye'nin beşte birini oluşturan bir alana sahip. Bu geniş bölge, ülkenin en düşük nüfus yoğunluğuna sahip bölgesi olmasının yanı sıra, tarihi açıdan zengin bir mirasa sahiptir. Urartular gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapan bölge, antik kentleriyle geçmişe ışık tutmaya devam ediyor.

Yazımızda, Doğu Anadolu Bölgesinde sıklıkla görülen höyük kalıntılarına rastlanan ve görülmesi gereken tarihi zenginlikleri ile ünlü antik kentleri sizler için derledik.

Ölmeden Önce Görmeniz Gereken Antik Kentler

Antik kentler bizi eski çağlara götürüyor. Geçmişe yolculuk yapabilsek de burada gördüklerimiz gelecekten de haber veriyor. Bu güzel şehirleri ziyaret ederken, geçmişteki olayları anlayıp gelecek için dersler çıkarabiliriz.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi, antik kentleri ile cennetten kesitler barındırıyor. Her yerinden tarih fışkıran bu toprakların ziyaret edilmesi herkesin mutlaka hayatında bir kere deneyimlemesi gereken bir tecrübe. 

Medeniyetlerin beşiği olan bu muhteşem antik kentleri derlediğimiz yazımızın sizleri buraları gezmeye ve görmeye teşvik etmesini umuyoruz. İşte tarihi zenginlikle bezenmiş 10 Doğu Anadolu Bölgesi Antik Kenti…

1. Çayönü, Diyarbakır

Çayönü Antik Kenti, Diyarbakır'ın Ergani ilçesine 7 km uzaklıktaki Sesverenpınar (Hilar) Köyü'ndedir. On bin yıllık bir Neolitik Dönem yerleşimidir.

doğudaki-antik-kentler-1

Bu şehir, buğdayın tarımda ilk kez kullanıldığına dair önemli arkeolojik kalıntılara sahiptir. Burası, köpeklerin ilk evcilleştirildiği yer olarak da bilinir.

Bu bölgede ilk olarak bakır işçiliği, hasır ve keten dokumacılığı, sepetçilik, dericilik ve obsidyen alet yapımı da başlamıştır. Başka bir deyişle, burası bir ilkler şehri.

Bu antik şehir, Anadolu köy mimarisinin temelini atmıştır. Kazı bölgesinde taştan yapılmış kerpiç yapıların ilk örnekleri bulundu. Diyarbakır Müzesi, Çayönü kazısında bulunan eserleri sergilemektedir.

Turistik Tuz Ekspresi sefere çıkıyor Turistik Tuz Ekspresi sefere çıkıyor

2. Dara, Mardin

Dara Antik Kenti, Mardin'in Nusaybin ilçesinin Oğuz Köyü'ndedir ve Mezopotamya'nın Efes'i olarak adlandırılır.

doğudaki-antik-kentler-2

M.Ö. 300 yılında Persler bu şehri kurmuş ve ismini Pers İmparatoru Darius'tan almıştır. 505 yılında İmparator Anastasius, Dara'yı Yukarı Mezopotamya'daki en önemli yerleşkelerden biri olarak kurmuştur.

Dara Antik Kenti, kaya içine oyulan etkileyici yapılardan oluşan dört kilometrelik bir surla korunmaktadır. Dara'nın batısında bulunan Nekropol, kilise, saray, çarşı, zindan, tophane ve su bendi kalıntıları içerir. Bu mezarlık alanı, üç bin kişinin kemiklerini barındırıyor.

Bir köy evinin altında on beş yıllık kazılar sonucu bulunan sarnıç, Yerebatan Sarnıcı'na çok benziyor. Bu antik şehirde dünyanın ilk su barajının kalıntıları da bulunmuştur.

3. Harput, Elazığ

Bir diğer şehrimiz olan Elazığ ile devam edelim. Elazığ’ın ünlü antik kenti Harput…

doğudaki-antik-kentler-33

Harput Antik Kenti, Elazığ'ın kuzeydoğusundaki Harput Mahallesi'ndedir ve açık hava müzesi gibidir.

2018 yılında UNESCO Kültür Mirası Geçici Listesi listesine alınan Harput, milattan önce 20. yüzyıla kadar uzanıyor. Bu kadar uzun bir geçmişe sahip olan kent, şüphesiz çok sayıda uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Bu medeniyetlerden bazıları ise Urartular, Medler, Persler, Bizans, Sasaniler, Moğollar, Selçuklular, Safeviler ve Osmanlılardı.

Elazığ'ın en ünlü turistik yerlerinden biri olan Harput Antik Kenti, kale, mağara ve dini yapılar dahil olmak üzere birçok görülmesi gereken yere sahip.

Harput Kalesi, MÖ 8. yüzyılda Urartular tarafından dikdörtgen bir plan üzerine inşa edilmiş, İç ve dış kale bölümleri birbirine bağlı olarak tasarlanmıştır. Kalenin inşa edildiği zamanlarda su kıtlığı olduğundan su yerine süt kullanılmış. Bu nedenle Harput Kalesi ayrıca "Süt Kalesi" olarak da anılır.

Kalenin içinde zindanlar, darphane, yaşam ve tedavi alanları bulunmuştur. Kale içindeki zindandan 36 metre derinlikte ve yüz basamaklı bir merdivenle iniliyor. Seramik çanak çömlekler, mutfak eşyaları, metal ok uçları, kemik parçalar, cam bilezikler ve bakır sikkeler bu bölgeden çıkarılmıştır.

4. Ani, Kars

Listemize Kars şehri ile devam ediyoruz.

doğudaki-antik-kentler-4

Ani Antik Kenti 2012 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne kabul edildi ve 2016 yılında Dünya Mirası Listesi’ne girdi. UNESCO tarafından tescilli bu önemli tarihi kent, Kars şehir merkezinden yaklaşık 42 kilometre uzaklıktaki Ocaklı Köyü'ndedir.

Ani Harabeleri ve Ören Yeri, Arpaçay Nehri'nin batısında, Türkiye ve Ermenistan arasında doğal bir sınır oluşturur. Ani, sahip olduğu çok sayıda kilise ve şapel nedeniyle "Binbir Kilise Şehri" veya "Kırk Kapılı Şehir" olarak anılıyor. İlk olarak 6. yüzyılda Ermeni beylerine ait bir yer olarak anılmıştı. Bagratuni Ermenileri, Selçuklular, Bizans ve Osmanlı gibi birçok millet bu antik şehirde yaşadı.

Doğu Ekspresi'nin son zamanlarda popüler hale gelen Ani Şehir Surları, Ani Katedrali, Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi, Surp Hripsime Manastırı (Bakireler Manastırı), Kral Gagik Kilisesi, Aslanlı Kapı, Ateş Tapınağı, Menuçehr Camii ve Selçuklu Kervansarayı ile öne çıkıyor.

Şehrin en korunmuş yapıları Ani Katedrali veye diğer adıyla Meryem Ana Kilisesi ya da Büyük Katedraldir. İstanbul'daki Ayasofya Kilisesi'nin kubbesini tamir eden Mimar Tridat, bu güzel kilisenin mimarıdır.

5. Arslantepe Höyüğü, Malatya

doğudaki-antik-kentler-5

Listemizin ortasına geldiğimizde ise Malatya şehrimizde yer alan Arslantepe Höyüğü bizi karşılıyor.

Malatya'nın Battalgazi ilçesinin Orduzu Mahallesi'nde bulunan Arslantepe Höyüğü, Türkiye'nin en büyük höyüklerinden biri. MÖ 5 bin yılından MÖ 11. yüzyıla kadar bu höyükte insanlar yaşadığı biliniyor. 200 x 120 metrelik alan M.S. 5-6. yüzyıllarda Roma Köyü olarak ve daha sonra Bizans Nekropolü olarak kullanılmıştır.

Arslantepe Höyüğü, şimdi ise bir açık hava müzesi. MÖ 3600–3500 yıllarından kalma bir tapınak ve MÖ 3300–3000 yıllarından kalma bir saray bulundu.

Ek olarak, yapılan kazılarda çok sayıda mühür ve hassasiyet gerektiren madeni eşyalar ortaya çıkarıldı. Arslantepe'nin siyasi, dini, ekonomik ve kültürel bir merkez olduğunu gösteren değerli kazı çalışmalarınının sonuçları da merkez oluşunu kanıtlar nitelliktedir.

Bu büyüleyici höyük, boyu iki buçuk metre olan kerpiç duvarlar, tapınak, depo ve idari odalardan oluşuyor. Saray yapısının içinde yürürken panolar, savaşın başlangıç koşulları ve ilk yönetim sisteminin nasıl çalıştığı gibi konular hakkında kapsamlı bilgiler veriyor. Ayrıca sarayın orta kısmında bulunan odaları ve koridoru süsleyen eski duvar resimlerini de yürürken görebiliyorsunuz.

6. Kayalıdere, Muş

Bir sonraki durağımız ise Muş’un Kayalıdere Antik Kenti…

doğudaki-antik-kentler-6

Urartu Kalesi ve Urartu Kaya Mezarı olarak da adlandırılan Kayalıdere Antik Kenti, Muş'un Varto ilçesinde bulunan Kayalıdere Köyü'ndedir.

Urartu Kralı II. Sarduri döneminde inşa edildiği düşünülen bu eski şehir, askeri yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. Bölgedeki kazılar, tapınak, kale, şarap küpleri bulunan bir depo ve bir kaya gömütü buldu.

Tunç aslan heykeli, aslan tasvirli kemerler, ok başları ve tunç iğneler, kazılarda bulunan ilgi çekici tarihi eserler arasındadır. Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi, çıkarılmış eserlerden bazılarına ev sahipliği yapıyor.

7. Tuşpa, Van

Sırada ise Van şehrinin Tuşpa Antik Kenti var.

doğudaki-antik-kentler-7

Tuşpa, Van Gölü'nün doğu kıyısında ve dünyanın en eski kentlerinden biri. Urartu Kralı I. Sarduri'nin kurduğu bu şehir, MÖ 9. yüzyılda kurulmuştur ve yıkılışına kadar Urartuların başkentiydi. Tuşpa'daki arkeolojik kazılar Van Kalesi içinde yapılmıştır. Kalenin girişinde Sarduri (Macır) Burcu bulunur.

Kral I. Sarduri tarafından Asur dilinde yazdırılmış çivi yazılı kitabeler kazılar sırasında bulundu. 

Kalede görülmesi gereken yerler arasında Analı-Kız Açık Hava Mabedi, Bin Merdivenler, Ana Kaya'ya oyulmuş sur duvarları ve Urartu krallarından Menua, I. Argişti ve II. Sarduri'nin kaya mezarları yer alıyor.

8. Altıntepe, Erzincan

doğudaki-antik-kentler-8

Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Erzincan kentinde bulunan Altıntepe Antik Kenti ile listemize devam ediyoruz.

Altıntepe, Erzincan'ın Üzümlü ilçesinde bulunan Urartular Dönemi'nde inşa edilmiş bir antik kenttir. Ova seviyesinden 60 metre yükseklikte bulunan bu tepe, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde de önemli bir yerleşim yeri olmuştur. Urartu Tapınağı, Apadana (Pers mimarisinde sütunlu kabul salonu), açık hava tapınağı, yeraltı taş örgü oda mezarları ve Urartu ve Bizans döneminden kalmış sur duvarları, ilk kazılar sırasında bulunmuştur.

Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi, bu tarihi eserleri sergilemektedir. Devam eden ikinci dönem kazılarında Tapınak bölümü onarıldı. Şehrin kanalizasyon sisteminin önemli bir kısmı kazılar sırasında ortaya çıkarıldı.

Bu kazılarda ilk alafranga tuvalet taşının da bulunması, şehrin kanalizasyon sisteminin oldukça gelişmiş olduğunu göstermiştir. Mozaik tabanlı Erken Bizans Kilisesi'nden çıkarılan ve Erzincan Müzesi tarafından korunan tek parçasıdır. 

Altıntepe, çağdaş Urartu şehirlerinin en sağlamlarından biridir ve bir "Arkeopark" olarak hizmet verecektir.

9.  Anzavurtepe (Aznavurtepe) Höyüğü, Ağrı

doğudaki-antik-kentler-9

Yazı dizimize dağına şarkılar yazdıran ve yine dağı ile ünlü olan şehrimiz Ağrı’nın Anzavurtepe Höyüğü ile devam edelim.

Kot Tepe olarak da adlandırılan Anzavurtepe Höyüğü, Ağrı'nın Patnos ilçesinin 2 kilometre kuzeydoğusunda bulunmaktadır. 300 metre yüksekliğindeki bu höyük, Urartu döneminin en önemli kalıntılarından biri. 

Anzavurtepe Höyüğü, Ağrı'nın en eski yerleşim yeri olarak bilinir. Saray, tapınak, platform, mezar taşları, bazalt taşlarla örülmüş bir kale, tepeyi çevreleyen sur izleri ve bina kalıntıları bulunmuştur.

Höyüğü çevreleyen surlar Urartu Kralı Menua ve tapınak İşpuini tarafından yapılmıştır. Urartular döneminden kalma yaklaşık 2 bin 800 yıllık Anzavurtepe Kalesi de bulunmuştur ve kaleyi çevreleyen surların bir kısmı kulelerden oluşur.

10. Giriktepe Höyüğü, Ağrı

Hazır bir önceki höyüğün Ağrı’da olmasından bahsetmişken yine bir başka ünlü höyük ile Ağrı’dan devam edelim ve listemizi bitirelim.

Dağudaki Antik Kentler 10

Urartuların merkezi olduğu düşünülen Giriktepe Höyüğü, Ağrı'nın Patnos ilçesinin bir kilometre güneyindeki Dere Mahallesi'ndedir. Yerel halkın Değirmentepe olarak adlandırdığı Giriktepe höyüğü, on metre yüksekliğinde olsa da tahrip edildiği için maalesef günümüzde oldukça alçalmış.

Anzavurtepe gibi Giriktepe Höyüğü de önemli bir kazı alanı olarak belirlenmiştir. Höyüğün tepesinde saraya benzer bir yapı ve onu çevreleyen sur kalıntıları da kazılmıştır. Tepede bulunan sarayın Urartu Kralı Menua'nın veya oğlu I. Argişti'nin döneminde yapıldığı tahmin ediliyor.

Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Giriktepe Höyüğü'nden çıkarılan takıların, demirden ve tunçtan yapılmış aletlerin çoğunu sergilemektedir. Bu eserlerin çıkarıldığı dönemde kentte uygun bir müze olmaması şehirde bir müzede sergilenememiş olmasının sebebi.

Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan ve ölmeden önce mutlaka görmeniz gereken 10 Antik Kenti sizler için yazımızda listeledik ve bilgileri paylaştık. Sadece listemizde bulunan değil, Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan birçok antik kent ve görülmesi gereken yerler bulunuyor. Fırsat buldukça sizlerin bu tarihi zenginlikleri gezip görmenizi tavsiye ederiz. 

Editör: Esra Editor