HABER - Ali Çekdar KORKMA
Kürt kültürünün merkezi olarak kabul edilen Diyarbakır, yalnızca tarihiyle değil, taşıdığı yer isimleriyle de çok katmanlı bir kimlik sunuyor. Bölgede yaşayan halkın günlük yaşamında hâlâ sıkça kullandığı Kürtçe ilçe isimleri, coğrafyanın belleğini yansıtıyor. Cumhuriyet döneminde resmî isimlendirmeler değişse de, halk arasındaki geleneksel kullanımlar varlığını sürdürüyor. Bu isimler yalnızca dilsel bir tercih değil, aynı zamanda bölge halkının geçmişine ve aidiyetine dair güçlü ipuçları taşıyor.
KÜRTÇE YER İSİMLERİ NASIL KORUNDU?
Cumhuriyet döneminde başlatılan yer adlarını Türkçeleştirme politikasıyla birlikte birçok Kürtçe isim resmi kayıtlardan silindi. Ancak bu değişim, halkın günlük yaşamına nüfuz edemedi. Köyler, ilçeler ve hatta dağlar dahi halk arasında kendi orijinal isimleriyle anılmaya devam etti. Bu durum, yer adlarının sadece yön bulmak için değil, kimlik oluşturmak için de kullanıldığını ortaya koyuyor. Kürtçede yer alan bu adlar, toplumsal hafızada dilin direncine, geçmişle kurulan bağın gücüne işaret ediyor.
DİYARBAKIR’IN İLÇELERİ VE KÜRTÇE İSİMLERİ
İşte Diyarbakır ilinin ilçeleri ve halk arasında kullanılan Kürtçe karşılıklarıyla birlikte anlamları:
Bismil |
Bismil |
Çermik |
Çermûg |
Çinar |
Çinar |
Çüngüş |
Şankuş |
Dicle |
Pîran |
Eğil |
Gêl (Eglê) |
Ergani |
Dixan (Erxenî) |
Hani |
Hêne |
Hazro |
Hezro |
Kocaköy |
Karaz |
Kulp |
Pasûr |
Lice |
Licê |
Silvan |
Farqîn |
BU İSİMLERİN SİMGESİ NE?
Yer isimleri, halkın mekânla kurduğu duygusal, tarihsel ve toplumsal ilişkinin dilsel ifadesidir. Diyarbakır’daki Kürtçe isimler, sadece adres değil, aynı zamanda hafıza taşıyıcısıdır. Sürgünleri, yasakları, direnişleri ve göçleri anlatır. Halen bölge halkı arasında kullanılan bu isimler, geçmişle kurulan bağın ve kültürel direnişin sessiz ama güçlü tanıklarıdır.
ADLARIN HAFIZASI, HALKIN KİMLİĞİ
Diyarbakır’ın ilçelerine dair Kürtçe isimlerin korunması, yalnızca dilsel bir tercih değil; kültürel bir hak ve tarihî bir mirasın yaşatılmasıdır. Bu isimler, bölgede yaşayan Kürt halkının toplumsal hafızasını diri tutuyor. Her telaffuz, sadece bir yer belirtmek değil; bir kimliği sahiplenmek anlamına geliyor. Haritalar değişebilir ama halkın dilindeki yer, orada yaşamaya devam eder.