Diyarbakır Barosu Başkanı Abdülkadir Güleç, PKK’nin fesih kararının ardından önemli değerlendirmelerde bulundu. Güleç, PKK’nin silahlı mücadeleyi sonlandırmasının ardından, barışa ulaşılabilmesi için demokratik ve hukuksal zeminin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti.
"DEMOKRATİK VE HUKUKİ ZEMİNDE SİYASETİN ELİ GÜÇLENECEK"
Güleç, PKK'nin fesih kararı ve silahlı mücadeleyi sonlandırma yönündeki adımının, Türkiye’nin çözüm sürecine katkı sağlayabileceğini ifade etti. "Bugünden sonra, demokratik ve hukuksal zeminde bütün toplumsal meselelerle ilgili siyasetin eli güçlendi" diyen Güleç, barışa ve Kürt sorununun demokratik çözümüne katkı sağlanmasını temenni etti.
YASAL DÜZENLEMELER VE ADIMLARIN ÖNEMİ
Güleç, bundan sonraki süreçte PKK'nin feshedilmesinin ardından, silahlı mücadeleyi sonlandıranların toplumsal hayata nasıl dahil olacağına dair yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirtti. Bu kapsamda ceza infaz kanunu, şartlı salıverme süreleri ve umut hakkı gibi önemli düzenlemelerin gündeme gelmesi gerektiğini ifade etti.
“Bu süreçte silahı bırakanlara yönelik düzenlemeler yapılmalı. Bu kişilerin toplumsal hayata nasıl entegre olacağı, hukuki ve anayasal dayanakları neler olacak, bunların tartışılması gerekir" diyen Güleç, sürecin kalıcı barışa dönüşmesinin yasal çerçevelerin oluşturulmasına bağlı olduğunu vurguladı.
"ÖCALAN'IN KOŞULLARININ DEĞİŞMESİ GEREKEBİLİR"
Güleç, Öcalan’ın koşullarının da değişmesi gerektiğine dikkat çekerek, "Sayın Öcalan’ın koşullarının değişmesi, kendi fikirlerini açıklaması ve bu sürece dair beklentilerini ifade etmesi gerekir" dedi. Ayrıca, barış sürecinde önemli bir rol oynayabilecek olan umut hakkı konusunun da tartışılmasının zamanı geldiğini belirtti.
MECLİS'TEN DEMOKRASİ ADIMLARI BEKLENİYOR
Güleç, PKK'nin feshi ve silahlı mücadelenin sonlandırılmasının ardından, çözümün Meclis’te yapılacak yasal düzenlemelerle şekilleneceğini vurguladı. "Yasalar değişecekse, bunun çözüm yeri yine Ankara’dır" diyen Güleç, sürecin toplumsal menfaatlere hizmet eden, partisel çıkarların ötesine geçecek bir anlayışla ele alınması gerektiğini belirtti.
"100 YILLIK SORUN ÇÖZÜLMELİ"
Güleç, çözüm sürecine dair son olarak şunları söyledi: "Bu süreç Türkiye’nin demokratikleşmesine, hukukun üstünlüğüne ve yargının bağımsızlığına katkı sunacaktır. Türkiye’deki 100 yıllık sorun çözüme kavuşturulmalı. Herkesin bu sürece sorumlu bir şekilde yaklaşması gerektiğini düşünüyorum."
Güleç, sürecin yalnızca bir siyasi meseleden ibaret olmadığını, tüm toplumun bu barış sürecine duyarlı olması gerektiğini ifade etti.