DEM Parti, Ortadoğu’daki krizlerin derinleşmesiyle birlikte yeni kitlesel göç hareketlerinin kaçınılmaz olduğunu belirterek, göçmenlere yönelik ayrımcı ve sömürüye dayalı politikalara son verilmesi çağrısında bulundu.
Göçmen ve Mülteciler Komisyonu Eş Sözcüleri Özgül Saki ve Murad Mıhçı imzasıyla yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'de yaşayan 5 milyonu aşkın göçmenin güvencesiz koşullarda, ayrımcılıkla ve şiddetle karşı karşıya olduğu ifade edildi. Göçmen emeğinin sistematik olarak sömürüldüğü, çocuk işçiliğinin yaygınlaştığı, LGBTİ+ bireylerin çok yönlü ayrımcılığa maruz kaldığı vurgulandı.
Ayrıca, geri gönderme merkezlerinde kötü muamele ve hukuka aykırı sınır dışı işlemler ile "tahdit kodları" uygulamalarına dikkat çekildi. 1951 Cenevre Sözleşmesi’ne koyulan coğrafi çekince ve AB ile yapılan Geri Kabul Anlaşması, Türkiye’yi “Avrupa’nın sınır bekçisi” konumuna getirdiği ve göçmenlerin haklardan mahrum bırakıldığı yönünde eleştirildi.
Açıklamada, Ortadoğu’daki askeri müdahalelerin ve Türkiye’nin bölge politikalarının göç krizini derinleştirdiği ifade edildi. DEM Parti, herkesin göçmenlerle dayanışma içinde olmasını ve eşit yaşam hakkı için birlikte mücadele edilmesini talep etti.
