HABER - Leyla DAĞ
2025 yılının ilk aylarından itibaren Türkiye’de otomobil piyasasında gözle görülür bir durgunluk yaşanıyor. Özellikle ikinci el araç satışlarında ciddi düşüşler kaydedildi. Sektör temsilcileri ve tüketiciler, yaşanan bu tabloya yüksek faiz oranlarının mı yoksa başka ekonomik etkenlerin mi sebep olduğunu sorguluyor.
YÜKSEK FAİZ ORANLARI KREDİYLE ARAÇ ALIMINI ZORLAŞTIRIYOR
Taşıt kredisi faizlerinin %3,25 ila %3,80 bandına çıkması, bireysel tüketicilerin krediyle araç alma imkanını büyük ölçüde kısıtladı. Krediye ulaşmakta zorlanan vatandaşlar, araç satın alımını ertelemeye başladı. Bu durum, ikinci el piyasasında ciddi bir daralmaya yol açtı.
Bir diğer önemli faktör de mevduat faizlerinin yüksekliği. Birikimlerini araç yerine vadeli mevduata yönlendiren tüketiciler, piyasadaki nakit döngüsünü azaltıyor. Bu da hem sıfır hem de ikinci el araç satışlarını doğrudan etkiliyor.
SIFIR ARAÇLARDAKİ KAMPANYALAR İKİNCİ ELİ ZORLUYOR
Otomobil markalarının 2025 başından bu yana uyguladığı sıfır kilometre araç kampanyaları, ikinci el piyasasını adeta durma noktasına getirdi. Markaların düşük faizli ya da peşinatsız satış seçenekleri, tüketicinin tercihini sıfır araca kaydırıyor.
Uzmanlara göre, ikinci el araç piyasasında fiyatlar dip seviyeyi görmüş durumda. Krediye erişimin biraz daha iyileşmesi ve ekonomik güven ortamının oluşması halinde, ertelenen talebin yeniden devreye girmesi ve piyasada toparlanma yaşanması bekleniyor.
Araç alım satımındaki düşüşte yalnızca yüksek faiz değil; mevduat getirisinin cazibesi, sıfır araç kampanyaları ve ekonomik belirsizlikler de önemli rol oynuyor. 2025’in ikinci yarısı, otomotiv sektörü açısından toparlanma sinyalleri için belirleyici olacak.
