Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesinde 20 metrekarelik bir dükkanda faaliyet gösteren stüdyo, hem geçmişin izlerini hem de teknolojiyi bir arada yaşatıyor. Yarım asırdır hizmet veren stüdyonun kurucusu Muhittin Akbey, çocukluk yıllarından itibaren duyduğu ses kayıt tutkusunu mesleğe dönüştürerek, aynı heyecanla yıllardır çalışıyor.
Teknolojinin hızla değiştiği bir dönemde, stüdyo geçmişin nostaljik havasını yaşatırken, aynı zamanda günümüzün dijital dünyasına da uyum sağlıyor. Özellikle 80’li ve 90’lı yılları yaşayamayan gençlerin, nostaljiye olan ilgisi artmış durumda. Akbey, gençlerin bazen eski şarkıları aradığını, bazen de burada kendi izlerini bulduklarını belirtiyor.
Stüdyonun en dikkat çekici yönlerinden biri ise Akbey’in sahip olduğu büyük kaset koleksiyonu. Akbey, Türkiye’de üretilen neredeyse tüm kasetleri koleksiyonunda bulunduruyor. "Yaklaşık 100 yıllık birikimim var. Ticari amaç gütmeden, tamamen keyif ve kültürel miras duygusuyla bu koleksiyonu sürdürüyorum," diyen Akbey, kasetlerin artık hatıra olarak değerlendirildiğine dikkat çekiyor. "Bazıları kasetleri hediyelik eşya gibi alıyor, tıpkı bir tabak ya da çanak gibi, hatıra olsun diye saklıyorlar," diyor.
Hem nostaljiyi yaşatan hem de dijital dünyaya uyum sağlayan bu özel stüdyo, geçmiş ile geleceği birleştirerek kültürel bir miras olarak varlığını sürdürüyor.
