Doğan, Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER), Payîz Pirtûk kitapçısı ve Anka Dil ve Sanat Eğitim Kooperatifi’ne yapılan polis baskınlarını eleştirerek, bu kurumlara yönelik müdahalelere karşı tepkisini dile getirdi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın Diyarbakır’da yaptığı "Feqiyê Teyran’ın Ey Dilberêsî de Kürtçe de bizimdir" sözlerini hatırlatan Doğan, gözaltına alınan kişilerin Kürtçe dil kursunda eğitmenlik yaptığını belirtti.

"Kürtçe sizindi, peki ne değişti?"

Seçmenin öncelikleri değişti: Ekonomi ve adalet ön plana çıktı Seçmenin öncelikleri değişti: Ekonomi ve adalet ön plana çıktı

Doğan, iktidarın Kürtçe politikalarındaki tutarsızlığı vurgulayarak, “Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Hani Kürtçe sizindi? Hani iktidarınız döneminde Kürtçeye yönelik saldırıların önüne geçilmişti? Bu soruların yanıtlanması gerekiyor," şeklinde konuştu. Ayrıca, toplumun bu tür açıklamalara güvenmediğini ve iktidarın samimiyetini sorguladığını ifade etti.

Toplumsal güven erozyonu

Ayşegül Doğan’ın açıklamaları, son dönemdeki politik söylemler ile gözaltı ve tutuklamaların toplumsal güven üzerindeki etkilerini sorgularken, özellikle Kürtçe’ye yönelik hükümet politikalarının toplumda yarattığı güven bunalımını ele aldı. DEM Parti, bu konudaki eleştirilerini ve taleplerini açık bir şekilde kamuoyuyla paylaştı.

Kaynak: Haber Merkezi