4 Şubat Dünya Kanser Günü, sadece bir farkındalık günü değil, kanserle mücadelede dünyayı harekete geçiren bir çağrı. Bu özel gün, kanserin önlenebilir ölümlerle bağlantısını vurgularken, aynı zamanda her bireyin kanserle mücadelesinin benzersiz olduğunu ama aynı zamanda bu mücadelenin bizleri birleştirdiğini hatırlatıyor. 2025-2027 teması olan “Benzersizliğimizle Biriz” bu durumu net bir şekilde ifade ediyor. Her bireyin kanserle mücadelesinin farklı bir yolculuk olduğu belirtiliyor, fakat bu farklılıklar, ortak insani duygular, dayanıklılık ve umutla birleşerek güçlü bir topluluk oluşturuyor.

Kanserin yükselen tehdidi

Dünyada her yıl yaklaşık 19.9 milyon yeni kanser vakası kaydediliyor ve 9.7 milyon kişi kanser nedeniyle hayatını kaybediyor. Ülkemizde de durum benzer; her 6 ölümden biri kanser nedeniyle gerçekleşiyor. Türkiye’de kanser, ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alıyor. 2023 yılı itibarıyla 223 bin yeni kanser vakası görüldü. En sık görülen kanser türleri ise akciğer, meme, kolorektal, prostat ve mide kanserleri olarak sıralanıyor. Erkeklerde kanser oranı kadınlara göre daha yüksek ve yaşla birlikte bu oranlar artıyor.

Bu büyük bir tehdit gibi görünse de kanserin büyük bir kısmı önlenebilir. Tütün kullanımı, obezite, sağlıksız beslenme ve alkol tüketimi gibi risk faktörlerine dikkat edilmesi, kanserin üçte birinin önlenebileceğini gösteriyor. Erken tanı ve doğru tedavi yöntemleriyle de birçok kanser türü iyileştirilebilir. Örneğin, akciğer kanseri, meme kanseri ve kalın bağırsak kanseri gibi kanserler, erken evrede teşhis edildiğinde tedavi edilebilir.

4 Şubat Dünya Kanser Günü Farkındalık Ve Erken Tanı Önemli2

Erken tanının gücü ve ulusal tarama programları

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), bazı kanser türlerinde erken tanı ve taramanın hayati önem taşıdığını belirtiyor. Örneğin, meme kanseri, rahim ağzı kanseri ve kalın bağırsak kanserleri için toplum tabanlı tarama programlarının uygulanması, erken evrelerde kanserin tespit edilmesine yardımcı oluyor. Bu erken tespit, tedavi sürecini başlatmak ve yaşam şansını artırmak için kritik önemde.

Türkiye’de de DSÖ’nün önerilerine paralel olarak 2008 yılından itibaren Ulusal Kanser Kontrol Programı başlatıldı. Bu program, toplumda kanserin erken teşhisini artırmak için çeşitli tarama yöntemleri sunuyor. Programda, meme kanseri için 40-69 yaş arasındaki kadınlara yılda bir kez klinik meme muayenesi ve her iki yılda bir mamografi çekilmesi öneriliyor. Rahim ağzı kanseri için 30-65 yaş arasındaki kadınlara 5 yılda bir HPV-DNA testi yapılıyor. Kalın bağırsak kanseri için ise 50-70 yaş arasındaki erkek ve kadınlara iki yılda bir Gaitada Gizli Kan Testi (GGK) yapılmakta ve 10 yılda bir kolonoskopi önerilmektedir.

Bu taramalar, kanserin erken tespiti açısından büyük bir öneme sahip. Ayrıca, tarama sonrası pozitif ya da şüpheli bulgulara sahip bireyler, ileri tetkik için hastanelere yönlendirilerek tedavi sürecine alınmakta.

4 Şubat Dünya Kanser Günü Farkındalık Ve Erken Tanı Önemli-1

Kanserle mücadelede toplumsal farkındalık

Kanserle mücadelenin en önemli unsurlarından biri de toplumsal farkındalık. Türkiye genelinde, kanserin önlenmesi, erken teşhisi ve tedavi yöntemleri konusunda vatandaşları bilinçlendirmek amacıyla 81 ilde farkındalık çalışmaları yürütülmektedir. Özellikle kırsal ve dezavantajlı gruplar, illerdeki mobil tarama araçları ile taranarak kanserin erken tespiti sağlanmaktadır.

Ayrıca, kanserin önlenmesi için sağlıklı yaşam tarzlarının teşvik edilmesi de büyük önem taşıyor. Sigara içmenin, aşırı alkol tüketiminin ve obezitenin kanser riskini artırdığı biliniyor. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz yapmak ve sigara gibi kanserojen maddelerden kaçınmak, kanseri önlemek adına atılacak en önemli adımlardır.

4 Şubat Dünya Kanser Günü Farkındalık Ve Erken Tanı Önemli1

Farkındalık ve empati

Dünya Kanser Günü, kanserle mücadele edenlerin birbirine destek olması gerektiği mesajını veriyor. Her bireyin hikayesinin farklı olduğunu vurgularken, bu hikayelerin insanları bir araya getirerek empati, dayanışma ve umut yaratmasının önemi üzerinde duruluyor. Kanserle mücadele eden herkesin bir şekilde birbirine bağlı olduğu bu tema, insanları ortak bir amaç etrafında birleştiriyor.

Sonuç olarak, kanserle mücadele bir bireysel süreç olmanın ötesinde toplumsal bir hareket haline gelmeli. Farkındalık, erken tanı, sağlıklı yaşam tarzları ve toplumsal destekle kanserin önlenmesi ve tedavi edilmesi mümkün. 4 Şubat, bu mücadelede hep birlikte daha güçlü olma yolunda bir adım atmak için önemli bir fırsat sunuyor.

Unutmayın: Kanserle mücadelede atılacak her adım, bir hayatı kurtarabilir. Erken tanı ve sağlıklı yaşamla kanseri yenmek mümkün!

Kaynak: Haber Merkezi